FIAT 500 L - GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ Mİ?

Fiat 500 deyince aklınıza küçük, arka koltukları olmasına rağmen 2 kişilik diyebileceğiniz bir araç hayal ediyorsunuz değil mi? Ancak isminin sonuna eklenen L takısı bu aracın boyutları hakkında size fikir veriyor. Böylece hem trafikte fark edilebilir oluyor hem de rahatlıktan ödün vermiyorsunuz. 

Otomobil üreticileri artık niş tasarımlarını herkesin kullanımına sunmanın yolunu Fiat 500 L, Mini Countryman gibi araçlar yaparak buldular. Ben de 500 L yi gerçekten de vaat ettiklerini verip vermediğini görmek için test ettim.

GRAND CHEROKEE 3.0 CRD - HALA ARAZİDEKİ EN İYİSİ Mİ?

"Jip" sözünü jenerik isim haline getiren bu marka 1941 yılından beri arazi araçları üretiyor. Teste konu olan model 1993 yılında üretimine başlanan Grand Cherokee modeli.. Hatta bu modelin de en üst donanımlı versiyonu olan Overland versiyonu... 
İlk modelinden itibaren her model yenilendiğinde daha sportif ve Avrupai bir yapıya kavuşan model, bu haliyle resmen Avrupalı modellerine meydan okuyor.
Diğer modellerle karşılaştırıldığında (BMW X5, Mercedes ML serisi gibi) benzer boyutlara sahip olduğunu anlıyoruz. Yani onlar gibi oldukça iri. Ama onlardan farklı olarak arazi kabiliyeti oldukça gelişmiş. Quadra Lift teknolojili süspansiyonla birlikte bu araç 51 cm lik sudan geçebiliyor, yerden 27 cm yükseliyor, 34 derece yaklaşma, 23 derece tepe ve 27 derece uzaklaşma açısına sahip oluyor. 

MERCEDES E 180 CGI

Mercedes-Benz E serisi size ne ifade ediyor? Herhalde çoğu kullanıcı için konfor, aksesuar zengini, gerektiğinde çok hızlı olabilen, yürüyen bir oturma odasıdır herhalde.İlk çıktığı 1984 yılından günümüze kadar bu hep böyle oldu.

Bugüne kadar bu araca ulaşan kişi sayısı hep sınırlı olmuştur. Bunu bilen Mercedes, Türkiye pazarı için 1.6 motorlu konumlandırdı. Ben de bu modeli acaba ülkemizde tutar mı diye merakla test ettim..

Yeni E serisi ön farlarının farklılığıyla selefinden hemen ayırt ediliyor. Artık ayrı olan farlar yerine bitişik ve led farlar konumlanmış. Ayrıca ızgaranın ortasında bulunan gömme Mercedes yıldızı da araca ayrı bir agresiflik katıyor. Genel olarak ön taraftaki akıcı tasarım aracın devamında da hissediliyor. Arka farlardaki ledler de özellikle gece sürüşlerinde aracın ayırt edilebilir olmasını sağlıyor.



C serisine benzer bir kumanda paneli içeride bizi karşıladı. Ancak iç mekandaki ahşap kullanımı kalite hissiyatını arttırmış. Analog bir saat ise orta kısımda, kumanda panelinin hemen üstünde yer alıyor. Bu da bence, bu dijital dünyada, kalite hissiyatını arttıran, bir Mercedes in içinde olduğunuzu size hatırlatan önemli bir detay..



İç mekandaki boyutlarının geniş olması da dış boyutlarındaki handikap olarak ortaya çıkıyor. ancak park sensörlerine ek olarak tüm çevreyi gören bir kamera sistemi araçta mevcut. Ayrıca aracın bagajı da hayli geniş.. 

Gelelim motora.. Herkesin en merak ettiği kısım bence burası.. Acaba almaya değer mi? Yoksa paramız boşa mı gider??
156 BG ve 250Nm tork bu aracı bence taşımaya yetiyor. 0-100 km\sa hıza 9.8 saniyede ulaştık ki bu makul bir değer. Son hız ise 220 km\sa olarak belirtilmiş ancak ben bu hıza ulaşmayı denemedim.
Ara hızlanmalara bakarsak, motor üst devirlerde ise sorun yok bana göre.. Ancak ne beklediğinize bağlı. Roket e binmiş olduğunuzu düşünüyorsanız hayal kırıklığına uğrarsınız... Ancak zaten araç bir çok 1.6 araca göre hızlı.
Tüketime gelince... Test sırasında 10 L yi bulduk. Ancak otoban sürüşlerinde 7 L anlık tüketimlerde gezmek mümkün. Sonuçta 1.4 L 140 HP Motorlar (Astra, Golf, vb..) da 10 L ortalamalara yaklaştığı için bence tüketim araca göre makul.

Sürüş ve yol tutuş ile ilgili aracın tatminkar olduğunu söyleyebilirim. Süspansiyonlar yumuşak ki bu sayede yoldaki engebeleri ütülüyor. Ancak bu durum viraj performansını olumsuz etkiliyor. Daha sert süspansiyonla bu araç zaten rayda gider. Siz sakın ola ki aracım yoldan çıkar mı demeyin çünkü bu araçtaki ESP zaten sizin macera yaşamanıza izin vermez.

Sonuç olarak bu araç bu klasmana yeni bir soluk getirdi. Kesinlikle tavsiye edilebilecek, alıcısını utandırmayacak bir araç. Tavsiye ediyor, yorumlarınızı bekliyorum

Otomobil Blog Turkiye
Otomobil Blog Türkiye
Mercedes E 180 Blog

VOLVO S 60 1.6 Drive PowerShift SÜRÜŞ İZLENİMİ

Volvo satın alıyorsanız herhalde ilk kriteriniz güvenlik olmalı... Yok ama artık çoğu kişinin kriteri sadece güvenlik değil.... Yeni Volvo larda güvenliğin yanısıra artık tasarım, sportiflik, ergonomi vs.. gibi özellikler de çok iyi bir şekilde harmanlanmış.
Aslında bu tasarım anlayışı C30 ile kendini göstermeye başlamıştı. Ancak S60 da bu durum çok farklı bir noktaya ulaştı. 

İç mekana geçersek, asimetrik havalandırma ızgaraları en dikkatimi çeken şey oldu. Ortadaki büyük havalandırma menfezinin hemen üzerinde standart olarak sunulan 5 inch lik bir ekran bulunuyor. Bu ekran Advanced donanım paketiyle birlikte 7 inch e yükseliyor. 
Bu ekrandan araçla ilgili ayarlar yapılabiliyor. Kör nokta uyarı sistemi, ESP, Şerit Takip Asistanı gibi opsiyonlar kontrol ediliyor. Ancak sistem tepkileri biraz yavaş...



Start&Stop, BLIS, Şerit Takip Asistanı, Park Sensörleri gibi sistemlerin devreye alınması ise konsolun en altındaki düğmelerden yapılıyor. Onların hemen üzerinde ise klima kontrolleri mevcut. Düğmeler gayet ergonomik ve kolay kullanılıyor.

1.6 litrelik motor V40, S60, S80 modellerinde baz motor olarak kullanılan bir motor. Aslında bu motoru FORD ve PSA grubu ortak olarak geliştirdi. Önceleri üstten çift eksantrikli olan motor, yapılan modifikasyon ile tek eksantrikli hale getirildi. Eskiden 110 HP ve 240 Nm gibi verileri olan motorun yeni verileri 115 HP ve 270 Nm olarak veriliyor. Bu sınıfta bu hacimde bir motorun araçlara uygun olmadığını düşünebilirsiniz. Ancak Türkiye deki vergi sistemini yenmenin tek yolu malesef düşük hacimden geçiyor. 
Testimizde 0-100 km\sa arasını 11 saniyede alan Volvo nun maksimum hız ibresi 200 km\sa de düz yolda takılı kalıyor. Ancak hızlanma 120-130 km lerden sonra ciddi oranda zayıflıyor. Adeta araç " Artık basma, daha fazla gitmek istemiyorum" dercesine hızlanıyor. 
Powershift otomatik şanzıman (yani yarı otomatik) Ford modellerinden de tanıdık bir yapı. Vites geçişleri tek kavramalı şanzımanlardan oldukça hızlı ancak bir DSG olması için daha yol alması gerekiyor. 
Yakıt Tüketimi??? Beklenen şekilde 6.5 Litre ortalama tüketim elde ettim. Bu da sınıf ortalamalarında bir değer olarak karşımıza çıkıyor. Aslına bakarsanız otomatik vites konforunu 6.5 L dizel yakarak yaşatan VOLVO bence başarılı bile sayılır. 

Sürüş sırasında aracın süspansiyonları beni çok etkiledi. Yoldaki engebeleri oldukça iyi bir şekilde filtre eden bir süspansiyon sistemi var. Hamile bayanlar bile rahatlıkla yolculuk edebilir. Ayrıca aracın yalıtımı da gayet başarılı. Yol, motor, süspansiyon gibi gürültüler pek hissedilmiyor.

Eski kasada arka koltuk diz mesafesi oldukça sıkıntılıydı. Ancak Volvo bu kasada bu sorunu çözmüşe benziyor. Artık arkada oturan yolcular da rahat...


En iddialı konuya gelelim... Güvenlik.. Youtube a "S 60 small overlap test" yazıp sonuçları diğer araçların sonuçları ile karşılaştırın. Volvo bu testte en güvenli otomobil.. Bu test ise bana göre yapılmış en zorlayıcı test... Yani Volvo dünyanın en güvenli otomobili olma iddiasını sürdürüyor.

işte size bir link: http://www.youtube.com/watch?v=vtsXK_Rryug   

Buradan yola çıkarak diğer otomobilleri de görebilirsiniz. 

Sonuç olarak Volvo S 60 premium segmentte rakipleri olan A4, C serisi, 3 serisi arasında 1.6L dizel motoruyla fiyat olarak oldukça avantajlı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanında yakıt tüketimi olarak da makul. Şimdilik tek kusuru performansı... Ancak teknoloji hızla gelişiyor... Birkaç yıl sonra aynı hacimden ne gibi bir güç alınır da S 60 da kullanılır; bunu hep beraber göreceğiz.

Otomobil Blog Turkiye
Otomobil Blog Türkiye
Volvo S60 Blog

MERCEDES BENZ W204 C 180 BlueEFFICIENCY

1.6 litrelik motorun kullanılmasıyla birlikte Türkiye de bolca görülen C serisinin kaderi MB Türkiye Direktörü Jürgen Ziegler in önerisiyle bir önerisiyle değişti. Türkiye deki vergi sistemini Alman lara anlatan Ziegler önceleri bir direnç ile karşılaşsa da onları yılda 5000 adet satacağına inandırınca Alman lar da TR ye özel bir motor tasarladılar. Böylece çok daha geniş kitleler Mercedes in tadını alma şansını yakaladı. 

Başlangıçta kompresörlü olan bu makine yerini güncel olan Turbo beslemeye bıraktı. Ayrıca 5 ileri olan şanzımanın yerini de 7 ileri olan ileri teknolojik bir vites kutusu aldı. 

5300 d/d da 156 HP güç üreten bu motor 1250-4000 devir aralığında da 250 Nm tork üretiyor. Torkun alt devirlerde üretilmesi motorun da devamlı düşük devirlerde çalışmasına, yakıt tüketiminin azalmasına ve motor ömrünün artmasına neden oluyor. 0 dan 100km\sa hıza 8.5 sn de ulaşan aracın maksimum hızı saatte 225 km. yaptığımız testte kalkışta aracın isteksiz olduğunu, ancak hızlandıkça daha da artan bir ivmeyle hızlanıyormuş hissini verdiğini söyleyebiliriz. 

Bu motor bu kasayı çeker mi sorusunun cevabı net bir evet!. Fazlası sizin zevkinize kalmış, Ancak dediğim gibi, bu makina yeter de artar bile...

Gelelim yakıt tüketimine.... Fabrika verisi ortalamaları 6.4 L olarak verilse de reelde biz 8.9 L lik değer elde ettik. Ancak sıkışık trafikte bu miktarın artması beklenebilir.

Tasarımından bahsetmek gerekirse, daha önce böyle bir C class üretilmedi diyebiliriz. Özellikle makyajdan sonra araç oldukça sportif görünüyor. Bundan daha iyisini nasıl yapacaklar sorusunu insan kendisine sormadan edemiyor. Özellikle Avantgarde ve AMG donanımında ızgaraya gömülü Mercedes Amblemi agresif görüntüyü en uç noktaya taşıyor. Ancak Elegance daki gibi kaput üstünde amblem taşımayı seven insanlar da alınmasın. Onun da havası ayrı...

İç mekan olarak pek iddialı olarak başlamasa da yapılan makyajdan sonra C serisinin iç mekanında önemli iyileştirmeler yapılmış. Estetik iyileştirmelerin yanı sıra malzeme kalitesi de en üst düzeyde. İşçilik için söz söylemeye gerek yok, her zamanki gibi mükemmel...

Kol dayama kısmının önünde Command Sisteminin joystick i bulunuyor. Bunun yardımıyla radyo, navigasyon ve araç konfigürasyonlarını ayarlamak mümkün.

Peki bu araç ferah ve geniş bir araç mı? O kadar da değil. Bu yüzden olmalı ki bazıları "Mercedes E Serisinden Başlar" gibi bir söz ediyorlar... 4 kişi rahatça seyahat edebilir ancak 5. kişi işi tamamen bozar...

Yol Tutuş?? Hiç dert etmeyin... Harika denebilir. ESP mevcut ama kaç kere devreye sokabilirsiniz?? Bence yılda birkaç kez... Daha fazla değil...

Sonuç olarak, her ne kadar ülkemizde benzin fiyatları canımızı acıtsa da Mercedes keyfini yaşamak için en uygun yol bu araçtan geçiyor... A serisinden konforlu, B den daha atik, ikisini sanki bir potada eritmiş bir model.

Şiddetle tavsiye ederim. 

Otomobil Blog TurkiyeOtomobil Blog TürkiyeMercedes C 180 Blog

F30 BMW 316 i Sürüş İzlenimi

Sürüş keyfini motto olarak edinmiş bir marka: BMW... Peki bu herkesin aşina olduğu 1.6 Litrelik bir hacim ile mümkün olabilir mi? 

Daha önce de aynı hacmi kullanan 316 i ler için bu sorunun cevabı net bir "hayır" olabilirdi. Ancak yeni kasasıyla birlikte gelen güncel 1.6 Litrelik motor kafanızdaki tüm ön yargıları yıkmaya hazır! 


Selefi gibi atmosferik olmak yerine bu motor turbo beslemeli olarak tasarlanmış. 4350 d/d’de 136 hp güç üreten ünite 1350 d/d gibi çok düşük bir devirden itibaren de maksimum torku olan 220 Nm’yi hizmetinize sunmayı başarıyor. 0-100 km/s hızlanmasını fabrika verilerine göre 9.2 saniyede tamamlayan otomobil yine fabrika verilerine göre 210 km/s hıza ulaşıyor. Otoban testlerinde de hem kendimizin hem de farklı kullanıcıların verilerine göre araç bu hıza ulaşmakta zorlanmıyor. Zaten YouTube da aracın hızlanma ve son hız videolarınızı izleyebilirsiniz. 











Peki ya tüketim? Bence bu ülkemizde en önemli kısım... Bizim kullanımımızla araç 8.2 Litre ortalama tüketime imza attı. Ancak bu rakam rahatlıkla aşağılara çekilebilir. Nitekim kullanıcılardan alınan bilgilere göre 7.5 Litre ortalama tüketimi yakalayan hatta şehir dışında  5.5 Litreleri yakalayan kullanıcılar mevcut. Bu rakamlar 1480 kg lık boş ağırlığa sahip bir araç için günümüz için mükemmel. 

Yeni 3 serisi, güncel 5 serisi (F10) ile iç mekan açısından büyük benzerlikler taşımakta. Benzerlik aracın arka ve yan kısmında da net olarak fark ediliyor. 3 serisini 5 serisinden ayırt etmek için ön far tasarımına bakmak gerekiyor. BMW logosuna doğu incelerek uzayan farlar 3 serisinin karakteristik özelliği olarak karşımıza çıkıyor.   

Özellikle sport donanım paketli test aracımız gerçekten bu paketin hakkını verecek kadar sportif... Özellikle iç mekan olarak.  Kırmızı detaylarla şekillendirilmiş iç mekan ve ön konsol çok havalı. Kullanılan malzeme kalitesi ise verilen paraya değecek şekilde...

Oturma pozisyonu, direksiyon konumu, i-drive araçlarının yerleşimi son derece ergonomik. Sunulan ekranın büyüklüğü yeterli, ancak istenirse daha geniş ekran da opsiyonel olarak sunuluyor. 

Aracın 4 kullanım modu var. EcoPro, Comfort, Sport ve Sport+. EcoPro modunda sakin davranan ve devri hep en düşükte tutan şanzıman, Sport+ modunda maksimum performans için çalışıyor. Ancak yukarıda bahsedilen düşük yakıt tüketimleri EcoPro da iken yakalanan veriler, bunu da belirtmeliyim. 

Sport+ modda donanım seviyesine göre süspansiyonlar sertleşebiliyor. Ayrca ESP de daha geç devreye girerek heyecan katsayısını arttırıyor. Ancak araç sınıfının bana göre yol tutuş konusundaki en iyisi....

Direksiyon müthiş çalışıyor, o kadar direkt ki verilen emirleri harfiyen uyguluyor. Kısacası bu araç" Leb Demeden Leblebiyi Anlıyor" 

Yeni 3 serisi iç mekan genişliği konusunda selefinden oldukça iyi durumda. bagaj genişliği, diz mesafesi 3 serisinin kronik sorunu olmaktan çıkmış gibi görünüyor. Ancak şaft tüneli hala yüksek.

Güvenlik konusunda da tabii ki aracın EuroNcap dan 5 yıldızı var. İçeridekileri oldukça iyi koruyor.

Sonuç olarak ülkemiz şartlarında bu araç 1.6 L motoruyla, düşük yakıt tüketimiyle, katlanılabilir vergisiyle mantıklı bir seçenek. Tabii ki her şey zevk meselesi, ancak ön yargınız bile olsa mutlaka test edip öyle karar verin derim. 

Otomobil Blog Turkiye
Otomobil Blog Türkiye
BMW 3 Serisi Blog